Bir sürü yerinden darbe almış, yaralanmmış bir insandan mükemmel ve doğru bir hayat sürmesi bekleniyor. Düz mantıkla gitsen bile bu sonuca ulaşamazsın. Ne yapmak istediğini bilmeyen insanların senden bir şey yapmanı istemesi ise cabası. Sinirleniyorsun ama bir şey diyemiyorsun, çünkü asla anlamaya odaklı değil beyinler; suçlamaya, kemirmeye odaklı. Hem kendi beyinlerini hem senin hayatını. Çift taraflı zarar. Bundan kurtulsak, biraz inansak. Yalan söylemeyi bıraksak ve bu yüzden herkesi her şeyi yalan gibi görmesek olmaz mı?
Yalanın olmadığı bir hayat, beni doğru yansıtan kocaman aynalar istiyorum; bu sirkten çıkmak istiyorum artık, at boku kokuyor. Uzun vadede plan yaptım dün. Hatta gözüme uyku girmedi kurarken. Bir kişiyle paylaştım planlarımı, desteklenmeyeceğimi bile bile. Olsun, o kocaman düzgün aynaların olduğu yeri biliyorum artık, karşısına geçmek için birkaç ay daha beklemem gerekiyor belki, bu sefer beklerim, neler beklemedik ki?
Mevcut aynalar kırık, daha fazla düzgün göstermiyorlar ve ben bu yüzden yeni aynalar istiyorum. Ha gelirsin süpürürsün yerden ayna parçalarını, takarsın alabildiğin en büyük ve düzgün aynayı; ben bakar dururum. Burada da orada da. Ama bana düzgün ayna lazım artık, arkasındaki duvarı görmemeliyim. Bıktım duvar görmekten be.
1 Mayıs 2010 Cumartesi
En Sevdiğim Kedili Bardağım Çatlamış, Belli Ki Ağzımda Kırılacak
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 Yorum:
Yorum Gönder