Sadece durup bak, düşün... Sakın düşünme, konuşma... Hayır yani, konuşama... Dinle... Neyi? Kapı kapalıysa çal, ama açıksa gir hemen. Kapalıysa da kır, boşver, dinleme... Neyi? Sakın dinleme! Ellerini teslim etme, tüm bedenini ver, ama ellerini verme... Dik gözlerini, onlar hep senin zaten. Ama ellerini verme... Oynama kimseyle, kendinle... Oynattırma da, kukla mısın? Köle misin? Nesin? Beni de dinleme, sadece duy. Sakın dinleme. Ama neyi? Olmayanı mı? Var oluşunu sorgulama artık, varsın işte, yokum... Bak yine de varım, varız. Huzursuz musun? Ben de öyle. Düşünme bunları, elma ye, kiraz ye, mantar ye... Düşüneme, konuşma sakın! Çok tehlikeli olmaya başladı buralar. Kaç, koş ve kapıları kır. Açık olanlardan geçme işte, biraz omzunu kanat. Kır, kapalıları kır. Dinle... Neyi? Çok içlerde, derinlerde. Dinleme hiç... Neyi? Sorma, anladın işte.
Bence anladın.
24 Mayıs 2010 Pazartesi
Alttan Alta
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 Yorum:
Yorum Gönder