Hayır, uzaktan gelmedim. Bu 4 günlük tatil iyi mi geldi kötü mü anlamadım ben. Kalan tek dersime hiç çalışmadım. Bu gece başlamayı düşünüyorum uykumu alabilirsem. Aslında çok fazla konu var ama içlerinden seçip birkaçına çalışıcam, uğraşamam, tatildeyim. :)
Dört gün boyunca internetten, arkadaşlarımdan, ailem dışında her şeyden uzaktaydım. Sekiz yaşındaysanız ve aşıksanız bu iyi gelmiyor. :P İçim sıkıldı, kanım her kaynadığında dondurmak zorunda kaldım, hiç hoş olmadı. 70s Show'un 5. sezonunu bitirmek üzereyim. Tanrım neden Hyde'ı bu hale soktular ki? Bütün karizması gitti aşık olunca. Yine de çok gülüyorum, gecenin yarısında kahkaha atıp insanları uyandırmamak için içime içime gülüyorum. Hepsi öyle tatlı ki... TV izlemeyen ben bir diziye bu kadar bağlanayım... Olacak şey değil aslında ama, bilemedim. :/
Fight Club'ı izledim sonunda tüm inadıma rağmen. Herkesin "vuu, onun gibi film yok" diye övüp durduğu filmlere önyargıyla yaklaşıyorum. Bir de adı vardı tabii: Fight Club. Yok artık bu kadar itemezdi bir film ama izleyince fikrim değişti. Çok güzel kurgulanmış ama klasik alter-ego fikriyle ilerleyen ve aslında bunu başlarda da çok belli eden bir film. Brad Pitt ve Edward Norton'un uçaktaki sahnede çantalarının aynı olduğunu görünce anlamıştım hemen. Zaten anlayınca "e hadi yeter ne zaman açığa çıkacak?" diye sormaktan filme konsantre olamıyorum. A Beautiful Mind'da da öyle olmuştu. O bence daha güzel filmdi ya neyse. :)
Bir de A Good Company'yi izledim. Sırf Topher Grace oynuyor diye başladım sonra sardı aslında. Scarlett Johanson'un kötü oyunculuklarından biriydi vesselam. Klasik patronun kızına aşık olan genç çalışan durumunu tam tersine çevirmişler. Patron bu sefer genç adam ve eski patron olan çalışanının kızına aşık oluyor. Film mutlu sonla bitiyor ama tahmin edildiği gibi değil. Topher'cığım işten kovuluyor, kızımız bunu terkediyor ve kızımızın babası ait olduğu patronluk koltuğuna geri dönüyor. Herkes özlemini duyduğu, arzuladığı hayata kavuşuyor. son sahnede Topher sahilde koşarken yanında olmak istemedim değil, birkaç hormon kıpraşması olmadı değil, ama olsun. Benim de olacak. :P
Onun dışında dediğim gibi sadece dizi izledim. Bukowski'nin Pulp'ı da iyi gidiyor. Of zaten geçen gün telaşla yanlış kitabı almışım sahaftan. Cevat Çapan çevirileri diye şiir kitabı aldım. İncelemek istiyordum, meraklarımdandı. Bir baktım sadece düzenleyen oymuş, bir sürü tercüman çevirmiş onun dışında. Lanet okudum.
Ne yalnızım yahu. Gerçi artık zevk vermeye başladı, ya da kötü hissettirmemeye diyebiliriz. Yazmayı özlemişim. Şu sınavım geçse de konsantre olup şöyle birkaç "Deli" yazı yazsam... İçimden akıp gidiyor, tutamıyorum, belli bir yere de dökemiyorum. Vakitsizlik değil, aklımın direnci sadece.
Oyun yazmak istiyorum ya. Ve de şu muhabirliğe başlamak istiyorum bir an önce. Beni çok iyi oyalayacağından ve geliştireceğinden hiç şüphem yok. Bir hafta sonra her şey değişecek ama sabretmeyi bilmem lazım. Şimdiye dek yaptığım farklıymış gibi sabretmek için yardım mı dileniyordum ne? :) yok artık, beceririm o kadarını da...
Arkadaşlarımı ve orta bahçeyi özledim. :(
25 Ocak 2009 Pazar
Uzaktan Geldim
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 Yorum:
This is the right web site for anybody who wants to find out about this topic.
You know so much its almost hard to argue with you (not that I actually will need to…HaHa).
You definitely put a new spin on a subject that has been discussed for many
years. Excellent stuff, just great!
Also visit my web page; new cellulite treatment
Pretty nice post. I just stumbled upon your weblog and wished to
say that I've really enjoyed surfing around your blog posts. After all I'll be subscribing to your rss feed and I
hope you write again very soon!
my web-site: home cellulite treatment
Yorum Gönder