Pages

24 Ocak 2014 Cuma

Rüya Kulağı

Gülümseyerek uyuduğum zamanları biliyorum; ama kahkaha atarak uyandığım anlar nadirdir. Dün gece 22:17'de yatağa girip 22:30'da kahkaha atarak uyanıp şu notu yazmışım telefonuma:

Gerçekte neler olmuştu? 
Birkaç gündür bir öyküde öldürmeye çalıştığım, ama bir türlü öldüremediğim, kıyamadığım ihtiyar bir adam var. Adamın hareketleri, lafları, bir damla teri bile beni öyle etkisi altına aldı ki acaba bu adam için bir öykü dosyası mı hazırlasam, diye bile düşünüyordum. Dün akşam dişlerimi sıkıp adamı suratından öldürdüm. Ertesi gün onu iki boyutlu hale gelinceye kadar ezmeyi planlayıp defteri kapattım. Benim için büyük bir yükten kurtuldum aslında. Çünkü adamı sırf öldürmek için yaratmaktan dolayı huzursuzum. Hak edip etmediğini tartmaya çalışıyorum. Neyse, bunlar benim saçma kurgu hayatımda yaşadığım boktan anlar. Sonunda öldü ve rahatladım, diye düşündüm.

Rüyada neler olmuştu?
Uykuya dalıp rüyaya başlamam ve rüyayı bitirmem on üç dakikamı almış, bu biraz korkunç. Neyse... Rüyamda kalabalık bir yerdeydim. Gerçekte yarattığım ihtiyar karakter, rüyamda beni bu kalabalık içinde buldu ve bana doğru yaklaşırken herkese bağırmaya başladı: "Bu kız beni öldürmeye çalışıyor. Duydunuz mu? Beni öldürecekmiş, peh!" Sonra suratını suratımın dibine kadar getirdi ve; "Dur dur, rüya kulağına söylemiyim şimdi unutursun, uyuyan kulağına söyliyim," diyerek o anda uyuyan Simay'ın kulağına eğilip; "Sen beni öldüreceğini mi sandın?" diye bağırdı. Bu bağırma gerçekti, çünkü rüyadaki kulağımla değil, gerçek kulağımla duydum. Hatta biri kulağına yaklaşıp bir şey fısıldadığında kulağın ürperir ya, işte öyle huylandı kulağım ve bu yüzden gıdıklanıp kahkaha atarak uyandım.

Saçma paralel yaşamlarımla rahatsızlık verdiysem kusura bakma.

0 Yorum:

Related Posts with Thumbnails