Pages

30 Kasım 2010 Salı

Nazardan Çatlayan Kendileri


Kadın ya da erkek, anne ya da oğul, sevgili ya da arkadaş, ya da işte insan olan her kimse... Tek kişilik bir yatağa biriyle uzanıp az önce yaptıklarını ya da birazdan yapacaklarını umursamadan; üzerindeki kıyafetleri, akan makyajını, sigara kokan nefesini, darmadağan olan saçlarını düşünmeden, gözlerini kaçırmadan gayet rahat sohbet edebiliyorsan hayatında doğru giden bir şeyler var demek oluyor sanırım. Konu Haydarpaşa Garı'nın yanması, eski sevgilinin nişanlanması, uğradığın haksızlıklar ya da internette gördüğün komik bir video olabilir. O anda ne konuştuğunun farkında değilsen, sadece zamanın gidişine kendini kaptırdıysan ve evet gözlerini kaçırmadan ne olursa olsun anlatıp dinleyebiliyorsan; bir de en önemlisi de bunun olduğunun da farkında değilsen şanslısın. Şanslısın çünkü başka suretlerde aynayı bulmak o kadar da kolay bir şey değil. Başkalarıyla kendi kendine konuşuyormuşçasına içten konuşmak kolay değil.

Sen o suratı dağıtsan da, 10 parçaya bölsen de, o surat kan içinde kalsa da ya da tanınmayacak kadar şişse de bilirsin ki yine en rahat ona bakarsın. O suretten asla iğrenmez asla bıkmazsın. Taa ki kendinden iğreninceye, bıkıncaya kadar. O yüzden şimdi bunları düşününce artık üzülmüyorum benden neden tiksiniyordun bu kadar diye. Çünkü biliyorum ki senin derdin sadece seninle.

0 Yorum:

Related Posts with Thumbnails