Pages

26 Şubat 2010 Cuma

Bir Sırrım Var!


Sırrım! Onun sırrı, sırrımız, sırrın; yok gittikçe anlamsızlaşıyor, bu ne be?

Buraya sırrımı açıklamaya gelmedim. "Sır" kelimesini de iyelikle kullanmak midemi bulandırdığı için ona Sedat dicem artık. Sedat bana güç veriyor, Sedat ayakta tutuyor ve Sedat'ı seviyorum. Sedat sayesinde biliyorum ki hayatım inanılmaz değişecek, inanılmaz değil aslında; Sedat'ın altında yatan inanç zaten.

Dün dedim ki mesela: "Gece hayatım bitti, kadehi yere attım!" Tamam yarın gece Kutay'la içecek olmaktan fazla zarar gelmez. Ya da Mesû'nun bahsettiği Dia şarabını denemekten. Ah VosVos'ta içilecek bir biradan ne çıkar, maksat birlikte olmak değil mi? Hele Sanat'taki abilere kendini özletmek hiç olur mu? Arada görünürüm. İnadım sona erdi sadece; bilincimi silmeye çalışıp da bilinçaltımla karşılıklı oturma seanslarım bitti. Ne gerek var yahu enerjimi azaltmaya? :)

Ah kuzum daha neler neler? Sedat'ım öyle güçlü ki, ve Sedat'ım öyle bana ait... Yapamayacağım hiçbir şey yok. Buraya yazıyorum ki şu ego tatmincisi güzel cümleyi söyleyebileyim: "Ben demiştim!" Görürsünüz aha buraya da yazıyorum.

Hollywood filmleriyle yavşayacağım anacım, minilerim başka bahara kalsın, olsun. Olayım da o yeter!

Ah ne anlaşılmazım, ne gizemli... :P
Sedat'ı tanımak isteyen mail falan atsın napayım şimdi?!

Çok geç oldu!

0 Yorum:

Related Posts with Thumbnails