Pages

11 Haziran 2013 Salı

Ben Muhtarlardan Başlıyorum, Sen?


Bütün gün Gezi Parkı’nda oturuyoruz. Gidemediğimizde twitter ve facebook’tan destek oluyoruz. Kitap götürüyoruz, yemek götürüyoruz. Çocuklar resim yapıyor, herkes şarkı söylüyor. Hepimiz öyle heyecanlıyız ki, şu kadarcık hayatımızda bu kadar coşkuyu, böylesi bir birliği hiç hissetmemişiz. Kendimizle gurur duyuyoruz bunun bir parçası olduğumuz için. Sadece park değiliz, İstanbul değiliz, Türkiye’nin her yeriyiz, dünyanın pek çok yeriyiz bugün. Bugün Türk kanalları hariç her kanalda biz varız. Erdo-gone’ın çöküşü var, halkın direnişi ve gücü var. Ancak...

Ancak bunları görmeyen binlerce insan var. Cahil, düşünmeyen, konuşmayan, okuyup tartışmayan insanlardan bahsetmiyorum bile. Görüp de sesini çıkarmayan, kendi çıkarı için susan, badem bıyığın altından çıkan her lafı körü körüne ezberleyip, uğruna yaşanacak olgu olarak gören insanlardan bahsetmiyorum. İşin zor yanı bu kısımları eğitebilmek zaten. Ben daha kolay bir şeyi yapmak istiyorum.

Günlerdir aklımızda bir soru var; bu medya, bu hükûmet bu kadar alçaksa; biz şimdiye dek içinde bulunmadığımız her şeyi yanlış mı öğrendik? İşte bundan çok utanıyorum. Aptal yerine konduğum, kandırıldığım ve bir diktatörün yükselişini desteklediğim için çok utanıyorum. Bunları görmeyen insanlar dedim. Evinde internet, televizyon, akıllı telefon olmayan insanlar. Sabahları güp güp yediğimiz domatesi üreten çiftçi, hayatı pahasına gece gündüz geceyi yaşayan maden işçisi, rüyalarında bile iş makinelerini gören fabrika işçisi, okula gidemediği için on yaşında kağıt toplamaya başlayan genç, küçük hapishane kasabasına göç etmiş fahişe... Binlerce insan on beş gündür bu ülkede neler olup bittiğini bilmiyor. Binlercesi de badem bıyığın hipnozu altında.

Ölmüş yakınları için zorla oy kullandırılan bu halk, gerçek halk da biraz uyanmalı artık. Bence şimdi bize düşen, kendi etrafımızdaki insanlarla kucaklaşıp zaferi kutlamayı bir kenara bırakıp bu insanları bilgilendirmek olmalı. Atatürk bunu yıllar önce şehir şehir dolaşarak yaptı. Biz de bunu hiçbir siyasi oluşuma bağlı olmadan, samimi duygularımızla yapabiliriz. Bilmeyen insanlara, baskıcı olmadan, dünyada, ülkelerinde gerçekten neler olduğunu göstermek o kadar zor değil.

Bunu yaparken Türk insanının uzun yazılar okumaktan çok hoşlanmadığını unutmayalım.

3 Haziran 2013 Pazartesi

"Defolup gidiyoruz, ülkenizi tepe tepe kullanın!" DE!

(fotoğrafa ikinci defa ancak buraya koymak için bakabildim)

Biri duysun artık, YETER!
Bugün tüm bu yaşananların ağrısı artık başıma, gözüme ve kulağıma vurduğu için direnişe ara verip kendimi dinlendirmek için eve gelmeye karar verdim. Otobüsteyken Twitter'dan gördüğüm bu fotoğrafla kanım beynime sıçradı ve bağırmaya başladım, etrafımdaki herkese bağırdım. Yeter, yeter Allah'ın belaları! Ağlama krizim hâlâ geçmedi, filmlerdeki genç kızlar gibi yatakta dövünerek ağlıyorum. Ben bu kadarına dayanamıyorum.

İdeolojiymiş, CHP'ymiş, MHP'ymiş, camiymiş, AVM'ymiş, alkolmüş, ağaçmış, otmuş, bokmuş artık yeter! N'olursa olsun, bu vahşet dursun! Bu fotoğrafı genç, yaşlı herkes görsün, yerli, yabancı herkes bilsin bu gerçeği! Her yeri mosmor olan genç kadınlar, acımasızca su sıkılan liseli kızlar, öldürülüp bir köşeye atılan adamlar ve şimdiye kadar duyduğumuz ama bu kadar net göremediğimiz gözü çıkan insanlar. Biz hepsiyiz. Hiç birimiz de bir parti mensubu değiliz. Burada özgürlüğün savaşını oturarak, şarkı söyleyerek, ağaçlara sarılarak vermeye çalışırken bu terör de nesi?

Başbakanı aptal aptal konuşmaktan vazgeçmeye, o kafasını iki elinin arasına beş dakika alıp idrak etmeye çalışmaya; Cumhurbaşkanını da bu ülkeyi iç ya da dış düşmanlardan koruyacak baş komutanlık görevini hatırlamaya davet ediyorum. Boş konuşmak bir yere kadar. Diktatörlüğünüze bir son verin ve o iki cümlede bir andığınız Allah'ınızın aşkına, o okuduğunuzdan bile emin olamadığım Kur'an'da yazan iyilik, hoşgörülülük, alçakgönüllülük erdemlerine sahip olmadığınızı anlayarak; "Defolup gidiyoruz, ülkenizi tepe tepe kullanın!" diyerek Fettullah Gülen'in misafir odasına taşının. Ecdadınızı da alın gidin, çünkü benim gibi bir insanı bile bu kadar sinirlendirip üzebiliyorsanız sizinle beraber elinizin değdiği her şeyi yakıp yıkmaya hazır bir halk var burada artık!

Related Posts with Thumbnails