Bir haftadır yıkanmayan bir kızartma tavası var. Yepyeni süngeri almış hem tavayı hem süngeri aşındıra aşındıra, deterjan bile kullanmadan ovalayıp duruyorsun suyun altında. Suyunu sıkıp tekrar tekrar ıslatıyorsun. Bütün o gözenekleri açılıyor süngerin, içlerine yağlar doluyor. Tavada belli belirsiz birkaç temiz bölge sadece...
Tırnaklarıyla kulak memeni sıktı mı biri hiç? Sen de işte öyle acı vererek sıkıyorsun süngeri. Öylece, makine gibi kazıyorsun tavayı. Şöyle son kez suyun altına tutup temizlendiğini sanıyorsun, kaldırıyorsun rafa. Gözün elindeki süngere takılıyor, dolaba bakıyorsun; yedeği var. Atıyorsun elindekini çöpe, ıslak. Elinde kalan yapış yapış yağı da bol sabunlu suyla temizleyip rahata eriyorsun.
O tavada yaptığın yemekler kanser ediyor seni bir zaman sonra. Kendi ellerine vurup duruyorsun her gün sinirle. Sonra bacağını tutup ağır aksak birkaç adım daha gitmek; belki yeni bir tava ve temiz tutacağın bir sünger almak için sokağa çıkıyorsun yeniden.
Bol güneşli günler!
28 Kasım 2012 Çarşamba
Peki Süngerin Hâlâ Yaşadığını Biliyor Musun?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 Yorum:
Yorum Gönder