Son birkaç haftadır üstümde bi değişiklik var. Uyanmalarım da uykuya dalmalarım da farklı önceye göre. Gördüğüm rüyalara o kadar önem vermeye başladım ki oturup kelime kelime yazıyorum kanıt olsun diye sabahları. O kadar gerçekler ve o kadar gerçek oluyorlar ki ve de...
Şaşırıyorum. Bazen diyorum "Olasılıksız"ı okudum diye oluyor bunlar, kendi hüsnü kuruntumdur. Ama yok, vallahi var bende bi şeyler. Söyledikçe rahatsız edici olabiliyor hatta. Bi de kafamdakileri bilerek paylaşmıyorum ki o döngüyü bozmıyım, oluversin gördüklerim, düşündüklerim. Öyle de saçma bir inanç yerleşti işte.
Annemden geçti sanırım bu bana. İyi de yeni mi geçti? Noluyo? Hep anlatır annem yaşadığı mistik olayları, hatta bir-ikisine ben de dahil ve şahittim, korkmuştum. Ona söylediğimde de "heh tamam bana benzedin sonunda, aferin kızıma" diye çok olumlu bir tepki aldım. Bu gerçekten güzel bi şey mi ki? Araştırmaya da korkuyorum şu sonsuz bilgi olaylarını. İyice kaptırıcam kendimi, gerçek dünyadan kopucam. :P
Rüyamda labutlar gördüm geçen gün. Öncesinde de bowling topu hangi labutu devirirse devamında neler olacağını gördüm. Kötüydü benim için, üzülüyordum devamındaki birkaç saat içinde. O yüzden o labutun devrilmesini göz göre göre izleyemedim. Top tam giderken öne atılıp topun yönünü değiştirdim, yani olası geleceğimi değiştirdim. Ve bunu herkese anlattım rüyamdaki. Güldüler, ama gerçekten benim adıma sevindirici bir şey olduğunda-hem de hiç olacağı yokken- şaşırdı herkes. "İşte" dedim, "böyle öngörüyorum bazı şeyleri sanırım. Bunu nasıl iyiye kullanırım bilmiyorum. Sanırım bowling oynamamalı artık." Ve uyandım, rüyamı yazmaya vaktim yoktu dışarı çıkacağım için. Anlatmadım da, düşünmedim de zaten koca gün. Eve gelip hotmailimi açtığımda rüyamda da olan bir arkadaşımın msn'de bowling oynadığını ve berabere kaldığını gördüm. Rüyamı o anda hatırladım ve titredim.
Mesela bugün eve geldiğimde çok hızlı yürüdüğüm için çok sıcakladım, üstümde ne varsa çıkarıp dolaba koyarken hırkamı alıp koltuğa koydum, çünkü kendimi koltukta ürperirken gördüm o anda. Görmek de değil aslında, yanlış anlaşılmasın. Kafamın içinde oluşan bir imge gibi, tanımlayamıyorum. üstünden birkaç saat geçti ve aynı ürpermeyi yaşayıp hırkamı koyduğum yerden aldım hiç düşünmeden, sanki ben değil de bir başkası onu getirmişti dolaptan üşüyorum diye. Hırkayı giyince hatırladım neden oraya koyduğumu ve aynı his oturdu içime.
Kendimden korkuyorum. Son birkaç haftaya dair daha bir sürü örnek var yaşadıklarıma. Hatta bunu yazmama sebep olan bir şey daha oldu az önce ama şimdi unuttum. Hatırlayınca yazarım, ve sanırım bana bir şey hatırlatacak onu.
Hay allah korkuyorum kendimden, ama olsun belki kontrol edebilir duruma gelir ve sonsuz mutluluğa erişirim.
Vay be!
13 Şubat 2010 Cumartesi
Geleceği Görüyorum
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 Yorum:
Yorum Gönder