Pages

17 Ocak 2010 Pazar

Şimdi Kaydet

Sorumluluk almak isteyip sonra ölümüne sorumluluktan kaçmayı seçiyorum. 5 gündür bir çeviriyi bitiremedim. Ödev desen bana ait olan bir kelime bile yok içinde, 2 saatte 20 sayfa ödev mi yazılırmış yoksa, peh.

Okula olan nefretim günden güne artıyor. Çekip gitme isteğim de öyle. Ama en çok artan ve hiç azalmayacak olan uyuma isteğim. Günlerce, hiçbir şey yapmadan uyumak, film izlemek istiyorum yattığım yerden. Acıkmak, çişimi yapmak, duş almak istemiyorum. Mezun olmanın getirdikleri sanıyordum bunu ama mezun olalı da çok oldu. Çalışmak istemiyorum kesinlikle. O yüzden de şu çeviri işinde tutunabildiğim kadar tutunayım, ölümüne çeviri de yapamam da bir süre sonra otomatikleşsem yeterli, alır gider işte. Öylece yatarım ben de.


Sabırsızlıkla Şubat'ı bekliyorum. Görülecek o kadar çok insan ve yer var ki, tadılacak o kadar çok yemek var ki... Beklentilerimi yükseltmeye başladım yeniden. Azla yetinen o yalvarıcı pislik olmaktan çıktım. Bir şeyi bir defa söylerim, olmazsa olmaz, sonra olsa da olmaz zaten.

Yapılacak bir sürü ödevim, çevirim, girilecek bir sürü de sınavım var. Sınav da sınav olsa. Ben danışma masasında sınav olmamıştım hayatımda, istediğim an istediğim şeyleri kopyalama fırsatı böyle alenen hiç verilmemişti. O heyecanı bana vermesi imkansız artık bu okulun. Neden hala ödev yapmaya uğraşıyorum o da bir muamma.

Artefact için paramız hemen hemen hazır, oturduğum yerden bile üşenip tasarımı istemiyorum. Hallolsun bir an önce, özellikle kapağımız mükemmel olacak. Bu sefer benden, bizli olacak. Sürpriz olacak, eğlenceli bir ölüm kapağı olacak. Ve evet yok satacağız a dostlar!

Ne anlatıyorum ya, defolayım da işime bakayım. Maksat oyalanmak olsundu. :)

0 Yorum:

Related Posts with Thumbnails