Pages

12 Haziran 2010 Cumartesi

Bozuk Saate Doğru Olduğu Zamanlarda Bakacak Kadar Şanslı Bi İnsanım


Öf valla yaşlanmışım be. Bir zamanların köhne Arka Sokak'ı şimdi çılgın bi sokak diskosuna dönüştü. İnsanlar masalarında oturamaz oldular. Müzik günden güne daha da gürültülü. Oysa sabahları seviyorum çalan müzikleri burada. Norah Jones'a kadar yavaşlatıyorlar. Ama şimdi çıldırmış durumdalar. Çok gereksiz geliyo artık dışardaki hayat. Gençler genç değil, herkes kör, herkes sağır herkes dilsiz. İçiyorlar ve hareket ediyorlar. Günah anacım, ziyanlık. Neyse...

Bu evdeki bi anım geldi aklıma. İlk kaldığım gecenin sabahında(yani biraz akşama doğruydu aslında) Mr. Big'in Shine şarkısıyla uyanmıştım birden. O kadar neşe doldum ki. Sonra Simge'nin uyanmasını beklerken nete girdiğimde Buket Hoca'nın Last Fm'den sanırım Mr. Big dinlememe yazdığı yorumu görmüştüm. Heyecanlanmıştım, şaşırmıştım hemen. Çünkü benim için tesadüf yoktur, kader yoktur, heyecan vardır. Neyse, çok garip ve nar kokulu bi sabahtı.

Bu sabah evimizi parçaladım, aklıma geldikçe ölüyorum üzüntüden. Sinirlerime hakim olamıyorum artık. Yapmış buluverdim kendimi. Ve yine sembolik anlamlar yükledim o evi parçalamama. Dağın yamacında neredeyse havaya asılı duracak o ahşap ev hayalimi de parçaladım diye düşündüm. Evet o andan beri artık hayalini kuramadığımı fark ettim. Bundan böyle kuramam da, yıktığım gelir sürekli aklıma. Bakalım daha neleri yıkıcam, yakıcam bu hallerimle.

Düzelme umuduma tutunuyorum. Anlaşılma, dinlenme umuduma. Çünkü daha önce oluyordu, şimdi niye olmasın. Kötüleşmedim ki ben o kadar. Sevilmemeyi hak etmek düşüncesi... Eyvah!

Ne biçim oyuncağıyız egomuzun. Ne biçim üzüyor bizi sevilmeme düşüncesi, istenmeme düşüncesi. Ve de bile bile. Aslında söylenecek tek şey var: Beğenmeyen yemesin.

Dudaklarımı kullanasım var, öpüyorum seni sevgilimin hayali arkadaşı Hüseyin. Çok gürültü var, nasıl etsek de uyusak huzurla?

0 Yorum:

Related Posts with Thumbnails