Pages

19 Nisan 2010 Pazartesi

Söz Uçar Yazı Kalırsa Diye


Pazar günleri böyle oluyorum ne zamandır. Sürekli plan yapıyorum, bi şeyleri, birilerini bi günlere yerleştiriyorum. Hatta şikayet ediyorum "yalnız kendime vakit ayıramıycam lan yine" diyerekten. Ama hiç de öyle olmuyor. İstemediğim zamanlarda kendime zaman ayırıyorum mal mal.

Bu hafta da dergi, okul, sınav, dergi ve insanlarla dolu. Hatta 90lar Türkçe pop partisine gidicem ya yok böyle bi şey hehe. Neyse umarım kimseyi ekmem, kendimi de öyle. Yazma işine iyice girişmek istiyorum, içinden çıkamasam da kaybolayım aman nolcak?

İyice günlük havasına gireyim de dün ve bugün ne güzeldi diyim bari. Diyalog eksikliği yüzünden bu ülkeden gitmek isterken bir güç karşıma gerçek diyalog kurulacak insanları çıkarıyor, kendimi şanslı hissediyorum, "belki de gitmesem de olur be" diyorum. Gerçekten olur, aradığımı burada bulamam diye bir önyargım yok ki, sadece sıkıldım ve büyüyorum, beynim patlıyor sıkıntıdan. Bu kadar. Ama biraz gerçeklerin suratına çarpılması iyidir. Akıllı insanlar iyidir, zevkli, eğlenceli, ilgi alanları olan, çalışkan durmayan insanlar iyidir. Hepimiz sıkılırız ve hepimiz bozuluruz belki ama hepsi geçer.

Bugünse ilk kez Kanlıca'da yoğurt yedim, beğenmedim. Gülom ve Nurimle pek yorucu, pek sakin ve pek güzel bir gün geçirdik boğazın boğaz olduğu yerde.

Şimdiyse sanki yeni bir yıl başlıyor, planlar yapıyorum. Değişmez deneni değiştirmek, kurtulamam dediklerimden kurtulmak, gelemez dediğimi yanıbaşıma oturtmak, "artık yok" diyene "oha varmış" dedirtmek için planlar. Reklam filmi çekiyoruz, kitap yazıyoruz, dergi çıkarıyoruz, hep düşünüyoruz da düşünüyoruz, konuşuyoruz da konuşuyoruz.

Değiyor.

0 Yorum:

Related Posts with Thumbnails