Pages

12 Nisan 2010 Pazartesi

Bana Boklu-Çilekli Yıldönümü Pastası Yapan Baraş'a

Bu ülkede doğacak kadar şanssızım, bu ülkede bu işi bulacak kadar da şanslıyım belki...

Metrodan eve gelirken yine hep bu şanslı ve şanssız olduğum şeyleri düşündüm. En büyük aşkı bulacak kadar şanslı, o aşkı yitirecek kadar şanssızım, belki hepimiz öyleyiz. Mükemmel bir yaz geçirecek kadar şanslı, berbat bir kış geçirecek kadar şanssızmışım, ancak yaz geliyor, şansım dönüyor biliyorum. En mutlu günümde güzel kalabalıklarda olma şansını da yakaladım, en kötü günümde yalnız kalma şanssızlığımla da boğuştum.

Beni seveli bir yıl oldu dün, göğsün kabaralı, her yer nar kokalı ve içime o sorumlulukla dolu garip soğuk hissi sokalı. Karakterler savaşı tam bir yıl önce başladı, oturmaya yüz tutmuş bir karakter bozguna uğratıldı savaşın sonunda; çelişkiler sıkıntılar içindeki karakterse hala aynı durumda. Aslında kazanan da yok kaybeden de, savaş bir yandan hala sürüyor; arada bombalar fırlatılıyor karşılıklı; ama genelde sessizlik hakim şimdi savaş alanında. Daha fazla ölüme yol açmaya gerek yok. Ruhları dinlendiriyoruz, bu çok güzel. :)

İyi hissediyorum. Zaman çok çabuk geçiyor, yaşlanıyoruz, anılar biriktiriyoruz çokça. Kimimiz kendimizi kullandırıyoruz, bile bile ya da değil, kendimizi ateşe atıyoruz; kimimizse sakince bekliyoruz, üzülüyoruz diğerlerine. Çok çok hayal kuruyoruz, şansımızı zorluyoruz hepimiz. Hiç bitmesin. Ben üzerinde salınacağım bulutum olduğu sürece hayal kurmayı bırakamam zaten.

Küçük diye hor görülenimiz kaçış planlarında şimdi. Yemek yemeyi öğrendi, oturup kalkmasını biliyor artık. Kime, hangi düşünceyle, nasıl yaklaşılır öğrendi. "Hatun Kişi..." kitabını ezberledi artık. Dünyanın herhangi bir yerinde kendi kendine idare edebilir öğrendikleriyle. Umudu kesmemeli ufaklıktan; iyi hissedecek, iyi hissettiği sürece iyi işler yapıp iyi hissettirecek. Hiçbir zaman kötü insan diye anılmayacak, kadın olamamak pahasına düzgün şeyler yapacak düzgün insanlarla.

Şimdi ufaklığı burada tutacak çok etkili bir güç gerekli. O gücü göreceğini pek sanmıyor, gidecek o yüzden. Koskoca bir yıla en muhteşem ve en imkansız derecede berbat günleri, anları sığdırdı. Yeni bir yıl başlıyor, kah beraber kah ayrı olur sevdiklerinden; önemi onda saklı. Ne bayramlar ne yıllar atlattı, yenileri geliyor, içindeki o kıpırtıyla neler neler yapar görmek lazım.

Kıssadan Hisse: Gideyrum yeşil ülkeye, geleysun? :)



Ve teşekkürler uyku, ateş ve öksürük kremalı pasta için. :*

0 Yorum:

Related Posts with Thumbnails