Pages

2 Ocak 2010 Cumartesi

Zaman, hop!

Ah sahi bu blog da bir yaşını doldurmuş, çocuğum gibi ah ah. :) Kapatmayı düşündüm aslında yine bir yıl doldu diye ama baktım da bu sefer bir yılıma, beh anasını neler neler. :)

Hep bir endişe, bir telaş, aşırı(aşırılığından dolayı gerçek olmayan) mutluluklar, ağlamalar, yalnızlıklar, bunalmışlıklar, mükemmel anlar, berbat zamanlar var. Aklin Direnci yeri geldiğinde 8 katlı bir his pastası olmuş. Silmemeye karar verdim. Çocuğum bile gelişimimi takip etsin buradan. Ben anneme sorduğumda biliyorum ki eksik anlatıyor eskileri, benim çocuğum şanslı olsun. Her şeyimi bilsin. Tam öğrenmek istediği yaşlarımdayım zaten.

Ay çok ilginç. Yeni yıla girerken dahi bunu hissetmedim. İki gün geçmesine rağmen yine yeni bir yıl başladığını kendime kendim göstermiş bulundum. Farklı olmasını istemez miydim? Elbette. Bu şekilde mutlu muyum? Hayır henüz değil, ama olmamam için bir sebep yok. Olacağım!

Beni sevse insanlar kendime dilediğim huzuru onlara da dilerdim. (Artık biraz benci olmaya karar verdim ya, ondan dilemiyorum)

Beni sevmeyene şeker yok, sarılmadan önce de yok, çamaşırlarımı yıkasa da yok. Yok şeker!

0 Yorum:

Related Posts with Thumbnails