Pages

4 Nisan 2009 Cumartesi

gedaudofmayvey


Bu kadar uyumak iyi geldi bugün. Tam geçirmem gerektiği gibi geçiriyorum haftasonumu...

Burada üç nokta koymam gerekiyormuş cidden. Aslında istediğim gibi geçmiyormuş, bu hatırlatıldı tam da şimdi bana. Şu üzerine bir defa geldiğimiz dünyada neden kendinden çok insanları tek tek mutlu etmeye çalışmalı ki insan? Hem de tercihi bu değilse neden zorlanır ki başkalarını daha çok düşünmeye? Sırf eksi ve artı birbirini yok eder diye neden ikisinin de elinden tutmamalıyım ki aynı anda? Neden herkesin önceliği benim de önceliğim olmalı ki? İnsanları anlamıyorum, aynı şehirde, neredeyse aynı şartlarda yaşıyoruz, aynı olaylar farklı hisler oluşturabilir insanda; ama bu kadar zıt duruşlu olmak zorunda mıyız? Mutlu değil miyiz, memnun değil miyiz? Eğer huzurumuzu kaçırıyorsak birbirimizin, neden aynı oyunu oynamaya devam edelim ki? Anlamamak umrumda değil, anlaşılmamanın umrumda olmadığı gibi. Sadece saygı istiyorum, anlayışı geçtim ki. Elimi uzatıp kağıda kaleme henüz dokunduğumda "Ne yazacaksın?" "Onu yazma!" "Of çok saçma!" "Ama bu kadar da aykırı olunmaz!" tepkilerini almak istemiyorum. Henüz kalem kağıda değmeden bu kadarı oluyor ki düşünün kağıt düşüncelerimle dolduğunda neler olur! Ben biliyorum, hiç hoşlanmıyorum. Müdahale kelimesinin bulunmuş olmasından bile rahatsızım. Durumu olmasa kelimesi de olmazdı, işte o yüzden. Bu nasıl bir içgüdüdür ki? Kendine yetememekten doğuyor bence başkalarına müdahale etme dürtüsü. Tatmin olmaya yakın bir bünye görüldüğünde kendine yetemeyen bünye, bir şeyler çalmaya, tatmin duygusunu az bile değil tamamen içinden sökmeye gidiyor, avuçlayıp çekiyor içinden her bir hevesi! Bu şimdi benim de içinde bulunduğum anlık çöküşlere sebep oluyor. Tatmine yakın ama çökertilmiş bünye benimkiyle ortak özellikler taşıyorsa bir saat içinde düzeliyor, yine dans ediyor, yine mutlu olup çöküşünün tersine odanın tavanına yapışıp yeniden farklı görebiliyor aşağısını. Birazdan bunu yaşayacağım için yine de mutluyum. Hatırlatılanlar, müdahaleler şimdilik sinir etmeye devam ediyor, ve hep söylerim, sinirli olmayı da seviyorum. Umutsuzluğu bende bulamayacak, yetersizliğini örtmek için beni kullanıp gerçek anlamda çökertemeyecek ki hiçbir bünye!
I've got my pride, but deep deep inside ;)

0 Yorum:

Related Posts with Thumbnails